Aşk kırıntıları kaldı



paylaşacak bir şey artık yoksa bir erkekle bir kadın arasında...
aşk kırıntısıyla doymaktansa, tek başıma aç kalırım bu hayatta.

Öyle içten...

İstemediğimiz için, belki de yüzümüze bir çok kez söylenmesine rağmen kabul etmedik gerçekleri. Şakadır dedik, öyle demek istememiştir diye kendimizi avuttuk.
Büyürken annemiz azarladğında ağlarken yine dönüp ona sarılıp susardık ya, en içten sevgileri de öyle sandık. Tartışıp yine sığınacağımızı ya da cidden çok sevdiysek söylenmemize rağmen yine bize dönmesini bekledik karşımızdakinden, ama olmuyor öyle o insanın vücudundan bir parça değilsiniz. İçinde büyümemişsinizdir. Dışında büyürken gözünüzün içine bakmamıştır. Siz bir dakika fazla uyuyun diye kendi uykusundan fedakarlık etmemiştir.
Bu denli içten sevgileri bulabilmek dileğiyle...

Bağlar...

Bağlılıktır öyle ki yaşam kaynağındır köklerin, suyundur vitaminindir... Seni bağlı olduğun insanlar yeşertir, besler, mutlu eder. Kimileri sınır koymuştur o yönde ilerlemez köklerin. Kimisinde sınır yoktur uzanıp gitmiştir köklerin ayrılmak daha zor olur böylesinden. Ama tüm bunların yanında Özgürlüğü tanımlarken bağımsız olmak deriz... Bir ağaç olmak ise hayat belki resimdeki gibi kuşlara bağlar kendimizi köklerimizden kurtuluruz ama bu seferde kuşlara bağlı yaşar olmaz mıyız?

Anne dediğin

Anne dediğin; içinde dışa vuramadığın tepkiler varken ve sözcükler boğazında düğüm olmuşken duyduğun bir ezgiyle oturup ağladığında "ben mi üzdüm seni kızım" diyerek gözleri dolandır...

İyi ki varsın anneciğim..

İnsanlar mutluluğu kaybediyor..

Doğru kabul ettiğimiz şeyler değişti ve hırslar uğruna elimizdekilerden vazgeçtik... Yeterli olanla mutlu olmayı öğreneceğimize fazlalarla mutlu olmayı tercih ettik, hep daha fazlası olduğundan mutluluğu yakalayamadık...



Bağlayanlar...

Bir kuşuz aslında biz gökyüzünde özgürce süzülen... Hani kendimizi bağlı zannediyoruz ya bir yerlere gitmemizi engelleyen bağlarla, her birini kendimiz çiziyoruz aslında. İçimizde kendimizi bir yere ait hissetme duygusu var onun ipleri aslında bunlar, olmasından mutlu olduğumuz ama sınırları olduğunda bırakıp gidemediğimiz için esaret dediğimiz...

Sevme Halleri=)

Uzun zaman olmuştu bu denli hayatımın içinde birini hissetmeyeli... Birini merak etmek, onun seni merak etmesi ve hatta bunlar yüzünden tartışmak... Bu kadar sancılı mı sevgi; bir annenin vücudunda büyüttüğü bebeğini hayatın kollarına bırakması gibi, dışında büyüttüğün bir sevgiyi hayatının merkezine alma çabası... Güzel duygular bunlar sevildiğini hissetmek, hele bir de karşındaki insanın seni anlamaya çalıştığını görmek olsa tadından yenmez ya seninle aynı sancıları mutlulukla yaşadığını bilsen...
Daha güzel olacak ama, yüzündeki gülüşten mutlu olabiliyorsan sadece daha gidecek çok yolun var sevgi (=

Bol sevgili günlerimiz olsun, anlayış içinde...