zor günler...

Zor günlerde hani barışırız ya küs olduklarımızla, öyle umut ediyorum ben... Dostluklarımız büyüsün kötü günlerden uzak kalalım. İnsanız birbirimizin yaralarını saralım.
Bu büyük depremden bir kaç gün önce duyulan şehit haberleri illaki içimizi yaralamıştır ama bizi insan kimliğimizden uzaklaştırmamalıydı. Neredeyse nefes aldığını face.e yazan insanlar birden 'oh olsun', 'Allah'ın sopoası yok' gibi paylaşımlarda bulunmaya başladı. Kendini bilmez program sunucuları insanlıktan uzak yorumlar yapmaya başladı. Tüm bunların içinde depremde bir çok insan hayatını kaybetti ama daha fazla insanlık bedenlerini terk etti.

Ve bunların yanında yine vicdan sahibi insanlar yardımlar düzenlediler. Kargolar destek oldu, belediyeler yardımlar toplayıp ulaştırdı.  Ama deprem bölgesi organizasyondan o kadar uzak ki bizim TOG'dan yardım için giden arkadaşlarımıza kriz masasında çalışsanız bizim yanımızda bile denilmiş vay oradaki yardım bekleyenlerin haline.Televizyonlarda yapılan programlarda belediye başkanı valiye, kızılay müdürüne yetişemiyorsunuz dedi ama yıkılan evleri sayarken merkezdekileri söylemeden öteye geçemedi. Gelen yardımları söyleyemedi... 3yıldır görevde olmasına rağmen eski belediyenin deprem hazırlıkları yoktu dedi... Ve bizleri bu tedbirsizlik bir kez daha öldürüyor. Soğuklar hastalıklara sebep oluyor.
Ve tüm depremlerde söz konusu olan binalar... Çürük yapılar işte içinde sıcacık uyuduğunuz, hırsızlardan koruyacak çelik kapısı olan eviniz ama bir kaç saniyede başınıza yıkılan eviniz... Ah ne kötü insan canına değer verilmemesi :(


Gelelim yardım kampanyalarına deprem haberleri duyulmaya başladığı andan itibaren üniversitemizde bir etkinlik fikri ortaya çımaya başladı. Akşam internet üzerinden duyurulara başlandı. battaniyeler, kışlık giysiler öncelikli olmak üzere yardımlar kabul edileceği duyuruldu çok yoğun destek görüldü ilk etapta 650 koli gönderildi bunun haricinde devam edildi ve 250ye yakın koli daha hazırlandı. Hepsi canım arkadaşlarım tarafından incelendi öyle hazırlandı. Ancak bu yardım konusunda da dikkat göstermemiz bilgilenmemiz gerekmekte. Kadın pedi, bebek maması, bebek bezi, temiz iç çamaşırı çorap konusunda medyanında desteğiyle bir bilinçlenme yaşanmış ama. Hala evimdeki fazlalıklardan kurtulayım tarzında insanlar var. Birde sanırım oradaki insanların çamaşır yıkama fırsatları olduğunu düşünenler olacak ki kirli kıyafatler vardı... fazlalık ifadesine geri dönecek olursak kravatlar renk renk gönderilmişti, buzdolabı süsleri birbiriyle yarışıryordu, şifon bluzler bile vardı belki şık bir toplantıya katılması planlanılmıştır, ip askılı kroveze yaka elbiselerde yaz günü palaja gitmek için uygundu...Ama mis kokulu kıyafetlerde vardı. Bu kıyafetler içinde (gönderenler görürlerse eğer) ben şahsen, kendileri için giymeğe hazırlanmış kıyafetlerle eş değer tuttukları için teşekkür ediyorum... Belki bir 'deprem teyze' de çıkıp bu yardımların hazırlanmasını anlatmalı bu depremden sonra... Deprem dedenin masaların altına saklanın dediği gibi.. Kolilere üşenmeyip taş koyanlara ise hiç bir söz söylemek istiyorum...

Yurdumun güzel insanları yaralarınız çabuk sarılır umarım... Başınız sağolsun...

Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları Iptal Edildi

Cumhuriyet tarihinde bir ilk!!! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları başbakanlık tarafından iptal edildi. Sebep olarak Van Depremi ve Depremden dolayı üzüntümüz öne sürüldü. Gündeminde Van Ziyareti olan başbakan ne Van'a gitti ne de kutlamalara katıldı.
Nerede o eski Cumhuriyet ruhu diyorum. Şevkle kutlanan bu tarih, okunan şiirler, yüreklerde hissedilenler... Kutlamalar revize edilirdi belki biraz buruk geçerdi ama iptal edilmemeliydi.Okullarda kutlamalar yapılmadı.Halbuki düzenlenen kutlamalar içinde bu üzüntü de okunacak şiirlerde vardır. Hiç olmadı 1dk.lık saygı duruşu yapılıp İstiklal Marşı okunabilirdi. Ama birileri istemedi...

Bir arkadaşımda gördüğüm yazı belkide durumu ifade ediyordur;
Başbakan 29 ekim'deki van ziyaretini ertelemiş. Van'da yoksun, törende yoksun, mecliste yoksun, doğruyu söyle hayatında başka bir ülke mi var?

Android nedir?

Açık kaynak kodlu, linux tabanlı, mobil cihazlar üzerinde çalışması planlanan google ve Handset Alliance katkılarıyla geliştirilmiş bir işletim sistemidir. 2007’de kurulmuştur ve 2008’de piyasaya sürülmüştür.
Yeni teknolojilerin rahatlıkla uygulanabildiği işletim sistemi dokunmatik ekranlarla uyumlu olarak çalışmaktadır. Yazılımcılar istedikleri cihazı alıp ona göre istedikleri programı yazabilecek, donanımcılar ise işletim sistemine uygun cihazı rahatlıkla üretebilecek hale gelmişlerdir.
Android üzerindeki uygulamalar ise java ve xml kullanılarak geliştiriliyor. Android 2.2, android2.3, android 4.0 gibi sürümleri vardır. Kullanıldıkları platformlarla eşleştirilmelerini içeren bir tablo ekleyeyim sürümler için de;


Sürüm
Kod adı
Yayın tarihi
Hedef platform
1.1
9 Şubat 2009
Mobil telefonlar
1.5
Cupcake
30 Nisan 2009
1.6
Donut
15 Eylül 2009
2.0/2.1
Eclair
26 Ekim 2009
2.2
Froyo
20 Mayıs 2010
2.3
Gingerbread
6 Aralık 2010
3.0/3.1/3.2
Honeycomb
Şubat 2011
Tablet bilgisayarlar
4.0
Ice cream sandwich
2011 4. çeyrek
Mobil telefonlar & tablet bilgisayarlar

Çıktığında Symbia güçlü bir rakibi olarak duruyordu ancak günümüzde terazinin kefelerinde farklılıklar gözleniyor. Symbia işletim sistemini kullanan platformlar android tabanlı telefonlardan önce, internette tarama yapma gibi özelliklerin bazılarını bilgisayar gibi yapan ek uygulamaları (smartphone) kullanıma açmışken gelişen sistemde farklı bir yerde kalıyor. Android öne geçer durumda…
Türkiye’de de yeniliklere ayak uydurmak için çalışan kişiler tarafından oluşturulmuş Türkçe kaynak olarak kullanılabilecek siteler kitaplar var. http://www.merhabaandroid.net/android-nedir/
http://www.androidturkiye.net/tag/android-uygulamalari/
http://androidsistem.net/category/android-haberleri
resmi site ise ; http://www.android.com

Android ile oluşturulmuş uygulamalara örnek verelim. Mesela instant heart rate uygulaması var (teleofnunuzun flash ledi varsa daha iyi sonuç veriyor) ; nabzınızı belirleyebiliyor.
Oyunlarda artık android platformları için destekleyecek şekilde hazırlanıyor. Mesela GTA III şuan için belli başlı android tabanlı telefon ve tabletlerin kullanımına sunuldu.
Ve tüm gerçekçi bilgilerin yanında hangi firmanın bu alanda yeni bir ürün piyasaya süreceği üzerine dedikodular meraklıları hareketlendiriyor
Şimdilik genel hatlarıyla bu şekilde bir şeyler ekleyelim incelemeler derinleştikçe yeniden yazılar gireceğim…

ödül! törenleri

Bir kaç yıldır kınamak adına ödül törenleri düzenlendiğini hepimiz biliyoruz.

altın bamya ödülleri cinsiyet ayrımcılığına dikkat çekmek amacıyla veriliyor ve bu yıl 3.kez sahiplerini buldu.Erkek Karakter, Kadın Karakter, Senaryo, Film, İzleyici, Jüri Özel- Tek Taşlı, Üç Buçuk-Homofobi ve Kaşıkçı Bamyası ödülleri, 2010 yılında vizyona giren yerli sinema filmleri arasındaki 10 film toplam 8 dalda Altın Bamya Ödüllerini sahiplendiriyor.

hormonlu domates; homofobi ve transfobi ödülleridir. Bu ödülün isim babası ise "Hormonlu domates yemeyin homoseksüel olursunuz" sözleriyle Erman Toroğlu'dur. Bu ödüller de 7kez sahiplerini bulmuştur.

Bir başka ödül ise ezik domates ödülleri;Posta Gazetesi televizyon eleştirmeni Mesut Yar, yıl boyunca köşesine gelen maillerle oluşturduğu "halk jürisi"nin seçtiği yılın en kötü televizyon yapımlarına ve oyuncularına "Ezik Domates Ödülleri" dağıtıyor.

bu ödüllerin bir diğeri de kabakulak ödülleri... çağrı merkezleri hizmetleri üzerine bir ödül. sizinde ayrımcılığına şahit olduğunuz, reklamını rahatsız edici bulduğunuz ve daha bir sürü nedenleri olan ödül başlıklaır için oy kullanmak isterseniz; oylama