rüzgar gülü

öyle bir rüzgar var mıdır ki yanında başı dönen bir rüzgar gülü varken sen kımıldamadan durasın...
sen misin ki gereğinden fazla sabit olan yoksa o mu bir rüzgardan haddinden fazla etkilenen...
Bir terslik varsa ikinizde ama rüzgarda değil, onun suçu yoktur zaten ki
Esip geçer ve gider sizi izlemez, ne yaptığınızı hiç sorgulamaz...
Aynı rüzgar yeniden esmez ama bilesin.
Ya sen sabit durmaktan pas tutarsın ya da yanı başındaki rüzgara kapılıp yerinden uçar gider.
Savrulur, etrafa çarpar, kırılır parçalanır ama rüzgara kapılıp giderken bir umudu vardır...

uç uç böceği

bende uç uç böceği olacağım artık :P
Havacılığa karşı değişik bir tutkum olduğunu beni tanıyanlar bilir. Üniversiteye başladığımdan beri havacılık kulübüne gireceğim paraşüt eğitimine gideceğim derken yıllar geçti ama ben eğitimlere gidemedim. bunun sebebi hem eğitimlerin belli dönemlerde yapılıyor olması ve sonradan katılamıyor olmamız hemde kulüpte esen soğuk hava dalgaları:P yildizsos'tan alıştığımız sıcak ortam yok kulüpte ama yine oradan bir arkadaşın uçuşlara katılıyor olmasından dolayı bu yıl -gelir misin -gelmez misin -ay ne zaman, nerde konuşmaları içinde kendimi eğitimlerde buldum. hafta sonu iki gün süren teorik eğitimlerden sonra bir de sınava girdik. %90 başarı elde edemezsek uçuşa çıkamazsınız denildi ve bir kez daha sınav lanetiyle karşılaştım ama işin ucunda semalar olunca sınava çalışmak çok ürkütücü olmadı... Sonuç olarak sınava girdik ama 90 alamadım, gerçi o teşfik için söylenilen bir sınırmış yer eğitimlerinden sonra yapılacak sınavda o başarının sağlanması gerekiyormuş. Şuan için aldığım notla başarılı sayılanlardanım ve yer eğitimlerini bekliyorum=) 
Eğitimden küçük notları da yine yazacağım... 

Buradan Yetkililer Süslenmek İstiyorum


Birilerine hep seslenmek isteriz değil mi?? Her zaman değil bu sefer süslenmek istiyoruz. Evet evet doğru yazdım:)

Bu dikkat çekmek adına bir proje. Bu Projeyle yapılmak istenen HIV ve AIDS’e dikkat çekmek ve bu hastalara destek olmak.


Fatih Akdan’ın Projesi’nin isim babası ve serginin sembolü haline gelen karikatürün sahibi ise ünlü Karikatürist Metin Üstündağ.

Fatih Akdan bu projede makyaj yapmayı insanı yaşama bağlayan, yaşam sevincini gösteren bir metafor olarak kullanıyor. Makyaj yaparken insanların yüzünden aynaya yansıyan mutluluk bu fotoğraflarla anlatılıyor. 2 yıldır  hiç bir ayrım gözetilmeden fotoğraflanan 600 gönüllünün fotoğraflarından seçmeler oluşan bu sergiyi ziyaret etmek isterseniz;
"Buradan Yetkililere Süslenmek İstiyoruz" fotoğraf sergisi, 14 Ekim - 1 Kasım tarihleri arasında Point Hotel / Piola'da.
Elde edilen tüm gelir Pozitif Yaşam Derneği'ne bağışlanacaktır. 

mevsim sonbahar

Mevsim sonbahar değil mi bende yapraklarımı döksem fark etmez...

Bakmışsın yavaş yavaş hissizleşmiş kıpır kıpır olan yaprakların, ama senden değil soğuyan havadan, acımasız rüzgardan... Toprak köklerine besin vermediğinden belk ide, yani doğadan beklediklerini alamadığından... Sen doğadan beslenemediğinden  yapraklarınla arandaki hücreler ölür ve bir bir düşer yere... 

Ardından hava daha da fenalaşır karlar yağar gövden duruyordur. Zordur kış şartları ama bahar gelir yine belki sen donmuş olursun gerçi göremezsin baharı ama kim bilir belki çiçek açar dallar yine...

Hilal ve Güneş: İstanbul'da üç Japon

İsimden de anlaşılacağı gibi İstnabuldaki üç Japonu konu ediniyor sergi. Ama Türkiye - Japonya dostluğunun başlangıç yıllarında, bu dostluğun inşa edilmesinde önemli rolleri olan üç sıradışı Japon’un bu kıtaları birleştiren şehirdeki yaşantılarını...  
sergide 120 yıllık bir dönem konu edinilmiştir.
16ekim 2010 ve 20 şubat 2011 tarihleri arasında bu sergiyi pazartesi günleri dışında Pera Müzesinde ziyaret edebilirsiniz...
Bence gezilesi;)

fethedilmiş kelimeler

diğer blogumdan fethedilmiş kelimeler adlı yazımı okuyabilirsiniz. Özentilik dışında yerleşilen coğrafyadan dolayı dile giren yabancı kelimeleri konu almaktadır.

yazıyor yazıyor gelecek yazıları yazıyor:P

geliyor ne yazılar geliyor:D dil üzerine bir yazı, yetkililere süslenmek istiyorum segisi, hilal ve güneş: istanbulda üç japon sergisi, paraşüt için ilk adım=) yer eğitimlerinden küçük notlar:, Türkiyede'ki trajik haberlere çemkirmeler,pekin-paris raliilisinde Türk pilotlar 2. oldu, işaret dili eğitimi ilerliyor...
şimdlik bunlar yeter sanırım kısa sürede geliyor yazılar;)

fon müziğini hazırla

İçim sıkılıyor denilince bana öyle şeyler söyleme çok kötüyüm bugün kaldıramam denilir mi ya??? Anlatın işte ikinizde oturun birbirinize olmadı ağlayın ama dertlerinizi paylaşın değil mi... Ne zaman bu kadar uzak oldu iki insan birbirine. Ne zaman dinlemez anlatmaz hale geldi insanlar...

En güzeli bir sahile gitmek denize karşı oturup o an fon müziği olarak ne olmasını istiyorsan açıp dinlemek, içinde ne varsa anlatmak esip giden rüzgara, belki denizin tuzlu suyundan bir kaç damlanın yanaklarından aşağı süzülmesine izin vermek... Böylece ne bir insanın sırt döndüğünü görmüş olursunuz, ne de sizi dinleyen kişi birkaç gün sonra bunu yüzünüze vurabilir...

Hem bazen sorunları birisine anlatmamak daha iyidir. Anlattığında yeniden yeniden sana sorulur ve unutmana fırsat verilmez yeniden sorunlar canlandırılır.

Tüm bunlardan sonra sanırım vakit bir deniz kıyısı bulup rüzgarı dinleme vakti anlatılacak bir şeyin olmasada huzur bulunabilir bence=)

güvenemiyorum affedersin...

ben insanlara güvendikçe üzüldüm
bu sefer güvenemiyorum affedersin
güvenmek tanıdıkça olur dersen sorun yok
ben zaten şu an güvenemiyorum

ben eskiden tanımadan güvenirdim
tanıdıkça insanlara şekil biçerdim
ama tanıdıkça güvenim sarsıldı hep
sonra bende değiştim
hemen güvenemiyorum artık affedersin

senin daha hiç suçun yok merak etme
ben kurar oldum hepsi bundan hayat işte
güvenilebilecek zamanları kaçırıyorum evet belki de
güvenemiyorum affedersin...

film ekimi

Zor hava koşullarında nasıl gideceğiz minibüs mü, inelim mi, koşalım mı derken caddede koşan iki kişi ve sırılsıklam olan B.G. ve ben:D saçlarımızdan sular süzülerek girdiğimiz ulaşım için arabanız yoksa uzun bir yolu yürümek dışında şansınız olmayan bir yerde kurulmuş, tuvalet kabinlerinde plazması olan bir ortamda:P maçka cinebonusta film ekiminin ilk filmini izlemeye gittik...

Evet işte film ekimi artık başlamıştı:D iki haftadır derslerine daha hiç gitmemiş ben ise bu hafta artık derslere gitmeliyim deyip malesef az filme katılacağım... Tabiki ilk filme ulaşma güçlüğü dışında bir de bu festivallerin bilet alma olayları var:) Ececik ve Arzu 8.30 da taksimde Atlasta sıraya girmesine rağmen, ben ise ancak 10dan sonra yanlarına gidebildim. ve gittiğimde sıra Atlasın içinden taşmış bayaa bir uzun hale gelmişti. Saat 11de gişe açıldı bizimkiler erken denilecek bir saatte orada olmasına rağmen 12ye kadar işimiz sürdü. Ama sonunda elimizde toplam 45 bilet vardı:D:D:D mutlu son gidilmesi planlanan her filme ön sıralardan bile olsa yer bulunmuştu -lale kart bizi mahvediosun:( - Biz filmlerde ilk 3 sırada ancak yer bulabilirken geri dönüşte uzun bir süre yanımızda etten bir duvar tarzında duran o kadar insanın hayallerinin yıkılacağını bilmek kötüydü... Ama denemeye değer tabiki.

Diyeceğim şu ki belki yer bulamama ihtimaliniz olur ama şansınızı deneyin hala bilet almamış olsanız bile, festivaller kaçmaz;)