kimsin sen diye sordu çocuk

      İlk doğduğunda bebek herkes aynıydı. Herkese naz edebiliyordu; ihtiyaçlarını karşılayamadığından ağladığında herkes yardımına koşuyordu. O zamanlar herkesin farklı olduğunu bilmediğinden, sorgulamadan yanındakinin kim olduğunu ağlardı. Büyüdü; birkaç hitap sözcüğü öğrendi çok şey değişmedi genel olarak saçı uzun olanlar ve kısa olanlar ayrıldı, bir kaç yıl sonra farklıydı herkes... 
       Bazen tanımadıklarının yanında da aynı davranırdı şımarırdı hemen bir ses ismini bağırırdı yüksek sesle; 'rahatsız etme başkalaırnı'. Zamanla kişilerin kim olduklaırnı sorgulamaya ayırdı hep birkaç dakikayı neler yapabilirdi, yapsa ne olurdu, karşısındaki kimdi... 
        Kıpır kıpırdı, şımarıktı o zaten ama terslenmekten korkar olmuştu ve sadece onu seven insanların yanında şımarmasına kızılmıyordu... 
Yine en çocuk hallerindeydi elinde uçup gidecek bir balon vardı onu kaybetmek korkusundaydı, şımarabileceği birilerini arıyordu tam o anda... Başını kapıya yaslayıp yoldan geçen birisine 'kimsin  sen?' diye sordu çocuk...  İçindeki en çocukca sevgiyle belki elindeki uçan balonu paylaşacaktı belki şımarık bir kaç söz söyleyecekti.... Ama yoldan geçen kişi duymadı onu belki de bir küçük çocuk diye kaale almadı.
       Çocukta elindeki balonu o cevap vermeyen kişiyi takip etsin diye bıraktı arkasından el sallayarak... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder