Kızılderililer

      Kızılderili; sözcüğü Kuzey Amerika yerlilerine verilen genel bir isimdir. uzun yıllardır üzerlerindeki baskılara rağmen zor olsada varlıklarını koruyabilmişlerdir.
      Amerikanın keşfinden sonra; İlk yerleşimciler Seminoller, Çerokiler ve Mişuki kabileleri ile karşılaştılar. İspanyol kaşifler ise Kaliforniya'da Şoşon, Payitu, Kahula, Mevuk ve diğer bazı kabilelerle karşılaşmışlardır. 19. yüzyılda, Avrupalı kaşifler batıya doğru göç ederken Kızılderili kabileleri kendi topraklarından sürmüşlerdir.

      Bu dönem batıda Apaçi, Siyu ve Komançi ve diğer kabilelerle yapılan utanç verici savaşlar dönemidir. savaşlardan geriye kalan az sayıda yerli, rezervasyonlarda yaşamaya mecbur edilmiştir.(Rezervasyon;kızılderililer için ayrılmış küçük alanlar-1952 yılına kadar bu alanlarda yaşamaya zorlanmışlardır)

       ABD'de 554 Kızılderili kabilesi bugün resmi olarak hükümet tarafından Kabul edilmektedir. Günümüzde rezervasyonlarda  yaşamak zorunda değillerdir. 300den fazla kızılderili yerleşim bölgesi vardır.


       Bir taraftan dışlanıyor olsalarda kabilelerin isimlerinin verildiği ürünlerde vardır, hatta bu ürünlerin bir çoğu dünya pazarlarında dolşamaktadır.
Cherokee: chrysler tarafından üretilen bir jip
Apache: ABD hava kuvvetleri tarafından üretilen bir helikoplter markası
Comanche: ABD hava kuvvetleri tarafından üretilen bir helikoplter markası,Chrysler'in ürettiği bir kamyonet modeli.
Chevrolet: Dünyanın önde gelen spor otomobil üreticilerinden bir ABD firması
Fox: ABD'de bir tv kanalı


            Kızılderili kültürü tabiatla içiçe olmak, onu korumak üzerine kuruludur. Barışçıl yapıları vardır. eşitlik onların gözünde önemli bir değerdir.

Maddiyata önem vermezler yaşama şekilleri buna uygundur. Bu durumu anlatan bir kızılderili sözü eklemek istersek;

     * Son Irmak Kuruduğunda,
      Son Ağaç Kesildiğinde,
      Son Balık Tutulduğunda,
      İnsanoğlu Paranın Yenmeyecek Bir Şey Olduğunu Anlayacaktır...!





Onlar insanlara gösterdikleri saygıyı doğaya da gösterirler; onlar için ağaçlar çok değerlidir. Doğanın onlar için imkanlar sunduğunu bilirler ancak bu imkanları kullanırken aşırıya kaçmaz temkinli davranırlar.
       *Bizler ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar..



Eşitlik anlayışlarıyla ilgili;

Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Sana uymayabilirim. Yanımda yürü ki böylece seni görebileyim, böylece ikimiz eşit oluruz.

Ute Boyu



Belkide onlar günümüz hiyerarşisine karşı oldukları için böylesine tepkiler görüyorlar, kim bilir neden kendi ülkelerinde bu denli sahiplenmekten(!) uzak yaşıyorlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder