grizu nedir?-güzel mi öldüler?

Grizu, maden ocaklarında oluşan ve belirli konsantrasyonlara eriştiğinde patlayıcı hale gelebilen zehirli bir gazdır. İçeriğinde metan vardır. %5 ile%15 arasında metan ile havanın birleşmesinden oluşan bu karışım, 650'C de yanma gerçekleştirir. Karışım öncelikle ani şekilde genleşir, sonra patlama merkezine doğru gazı sıkıştırır. Patlamanın gerçekleşmesi için havada min %12 oranında oksijen bulunması gerekmektedir. En kolay patlama metan oranının %8, en şiddetli patlama ise %9,5 olduğu durumda gerçekleşir.

Grizu patlaması tahrip gücüne ve yıkım etkisine sahiptir. Patlamaya sebep olan etkenler; ocak derinliği, üretim yöntemi, fay ve çatlak yapılardır. Metallerin birbirine sürtünüyor olması, çelik ekipmanların ısınması veya ocaktaki herhangi bir ateş grizu patlamasına neden olabilir.



Son zamanlarda sık duyar olduk grizu patlamalarını, malesef ki Türkiyede sık yaşanan bir olay ve yıllardır gerekli önlemler alınmamakta. Ne de olsa başımızdakiler 'güzel öldüler' diye düşünmekte, neden ölümleri engellemek için paralar harcansın ki...

En son zonguldakta bir patlama gerçekleşti. Bu patlamanın TBMM genel kurulunda görüşmeye açılması ise, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın konu hakkında gündemdışı söz almasıyla oldu. Yıldız'ın konuşmasından sonra parti gruplarına söz hakkı doğduğu için genel görüşme açıldı. Eğer taner Yıldız söz almasaydı TBMM de böyle bir konu konuşlulmayacak mıydı? Diğer yandan konuşuldu ama bir sonuç aranıldı mı yoksa partiler sadece birbirini mi suçladı?


Öyle gözüküyor ki malesef sadece birbirlerini suçladılar... Kimse sorumluluğu kabul etmiyor, 'daha çok insan ölebilir ne olacak' niteliğinde savunmalar var;
AK Parti Grubu adına konuşan Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan da 1992'de 263 kişinin grizu patlaması sonucu öldüğünü belirterek, "O dönemin Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay istifa etti mi? 30 kişi üzerinden, acıtasyonla siyaset yapmayın" dedi.


Bu patlamaların nedenleri, nasıl engellenebileceği ise konuşulmamakta.. En azından sık sık metan ölçümleri yapılabilir. Yasal olarak metanın havada bulunma oranı %1'dir, fazla çıktığında maden ocağı acilen boşaltılmalıdır.
ancak bunlar neden yapılmıyor esas soru budur sanırım? Özelleştirmenin hızla artıyor olması kar sağlama amacı insan canını değersiz kılıyor anladığım kadarıyla. Özel sektörün madencilik ve taş kömüründeki payının, 2002'de yüzde 3.2, 2005'te yüzde 25, 2006'da yüzde 34.3'e yükseldiği yazılırken gazetelerde önlemlerin alınmadığınında altı çiziliyor.

beklenenler sanırım 263 kişiye ulaşılması;
24şubat 2010 balıkesirde maden faciası 13 ölü
17mayıs 2010 zonguldak grizu patlaması 32 ölü
11aralık 2009 bursada grizu patlaması 19 ölü

Bu patlamalarda başka şehirlerden uzman ekipler bekleniyor. Bursa patlamasında Zonguldak'tan gelecek uzman ekipler beklenildi. Kim bilir belki o an orada uzman ekipler olsaydı kaç can daha kurtarılabilinirdi.

55 yıldır gerçekleşen maden kazalarında 2 binden fazla işçinin ölmesinin en büyük nedeni firma ihmalleri. Kazaların ardından hazırlanan bilirkişi raporlarında, havalandırma veya ışıklandırma yetersizliği, antigrizu özelliği olmayan kabloların olması, gaz ölçümlerinin yapılmaması gibi basit önlemlerle giderilebilecek eksiklikler göze çarpıyor.

Denetimler ne zaman firmaların maaşlarını kendilerinin ödediği denetimcilerden alınacak ve daha ciddi bir iş olarak görülecek merak etmekteyim...

Kaybettiğimiz madencilerimizin ailelerine sabır diliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder