balkese geldik çok güzel oldu=)

Biz atağa seçilen ballı bıdıklardık :D
Tog ortamı zaten sıcak kelimenin duyulması bile 'aaa nolmuş, nerede' diye insanları canlandırabiliyor... Yolculuğa bizim örgütlenmeden Mutlu'yla başlamıştık ki Tekirdağdan gelen arkadaşla buluştuk derken otobüste birisi sizde mi atağa diye yanımıza geldi dileydileyim <3  derken 4 kişi tog tog diye devam ederken arkadan böle doğrulup bikaç bakan sevimli yüzler gördük veee sayımız 8 e ulaştı :D adeta otobüsü istila etmiştik :D klimamıza tog yazısı yazıp asmalar muavinle çay kahva muhabbeti derken çok güzel bir yolculuk geçirdik... otogarda bzileri özlemle bekleyen bir ekiple karşılaştık ve eğlenceli mi eğlenceli bir süreç başladı...
Canlandırıcılarla ekibin tamamlanmasını bekledik bu sırada tanıştık kaynaştık... kalacağımız yere geçtik ki bazen aksilik olarak gördüğümüz şeyler insanları daha çok mutlu edebilir öyle ki önceden ayarlanan kalım yerinde sorun çıkması sebebiyle kaplıcaların yakınındaki evlerde kaldık ki,  dubleks evlerde böyle 5er 6şar kalmak ev sıcaklığıyla orada misafir olmayıp ev sahibi gibi hissedebilmek çok hoş bir duyguydu.
ev olur cezve olur kahve alınır fallar bakılır dedikodu yapılır :D böyle bir ortam burası tanıştığınız insanların gözünde öyle bir samimiyet hissediyorsunuz ki konuşuyorsunuz, anlatıyorsunuz, dinliyorsunuz...
ikinci gün; hayallerimdeki atak demiştim ya, işte o hayaller için okulunu boyayacağımız köye gittik.

pırıl pırıl çocuklar karşıladı bizleri, tiyatral oyunlar, dans gösterileri... böyle pırıl pırıl çocuklara pırıl pırıl bir okul yapalım dedik kolları sıvadık. Hemen ekiplere ayrılıp işe koyulduk. bina boşaltıldı, boylar karıştırıldı, fırçalar kapıldı... Öyle böyle değil uzun rulo fırçayla boya bile yapmayı öğrendim :D aramızdan alçıcılar mı çıkmadı kesmeciler mi :D öğlen olduğunda sıcacık gözlemelerle elleriyle doyurdular bizi, derken ikinci kat sıralara cila vee her şey bitti akşam yemekleri yine ev yapımı misler gibi...

 vee son olarak köy düğünü... bugüne kadar 1-2 kez köy düğünü görmüştüm ki buradaki pek bir farklıydı demet akalından evi mutlu çocuklu bile dinledik:D

ikinci gün cunda'ya ayvalığa gittik. yerinde ayvalık tostu yedik... Ardından enerjik bir şekilde sahil temizliğine başladık. tertemiz gençleriz biz=)
eldivenleri elimize geçirmemizle poşet poşet çöp toplamamız anlık oldu. sahil baya temizlendi. temiz tutulursa duyarlı olunup ne ala... ardından atölyelerimiz uygulandı. akşam yemeğinden önce şeytan sofrasına gidil ki şeytan ağzının tadını biliyor dedim :D o nasıl  güzel bir manzaradır öyle... manzaraya mest olmuştuk ki yemek yerine gittik veee ilk günden itibaren söylediğimiz cunda da parti varmış kargaşası gerçek oldu :D hoş biz evimizin ismi cunda olduğu için cunda da parti varmış deyip cunda cunda diye yaygara çıkartıyorduk ki gerçek oldu :D Buarada söz açılmışken evlere yöresel yerlerin isimleri verilmişti; cunda, şeytan sofrası, balkes, onkolik...
İsimlerde ilginç; yerli halk Balıkesir demiyor, balkese geldik balkese gittik diye devam eden bir sohbet var... Onkolik ise biz başta onkolojiyle ne alkası var ya atağın falan derken plaka numarası 10 olan bu şehrin taraftarlarının kendine verdiği isim olduğunu öğrendi şaştık doğrusu =)
Ve son gün en azı olanı vedalardı... aslında yepyeni arkadaşlıklara merhaba demiştik bu atakta ama bu 70 kişi aynı anda bir arada olamayacağı için bir vedaydı bu... 

Buna rağmen hayatıma hoşgeldiniz merhaba=)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder