Pantolon giyene dayak

Evet sınav dönemi devam ediyor ve ben her sınav döneminde olduğu gibi kitap okuma birşeyler araştırma gibi şeylere kendimi adadım:D Bu yazının çıkış kaynağıda otobüste yanımda oturan kişinin kitabı:D hava bugün zaten karamsar, birşeyde yolunda gitmiyor falan öle boş boş bakınıyorum derken kendimi kitabı okurken buldum:) 1 sayfayı okudum sanırım Allah'tan ben okurken sayfayı çevirmedi de adam niye çeviriyorsun diye o dalgınlıkla tepki vermedim:D

Gelelim kitaba:D kitap önceki sayfada falan aslında dış işleri bakanı falan tarzında birşeyler anlatıyordu( o sayfayıda okumuşum demekki) bu uzun uzadıya okuduğum sayfada ise takım elbisenin osmanlıda kullanılmaya başlanması yazıyordu. Şimdi birazda internetten araştırdıklarımı katalım okuduklarıma;

Takım elbisenin değişilmezi olan kravatın Katolik ve Protestanlar arasındaki otuz yıl savaşlarında yaygınlaşmaya başlanıldığı düşünülür. 1635’te savaşa para karşılığı katılan Hırvat askerlerin üniformalarında, bütün boynu sardıktan sonra aşağıya doğru sarkan püskülleri vardı. Hırvat askerler Fransa’ya geldiklerinde bu boyun ağları çok beğenildi.  Fransa Kralı XIV. Louis süslenmeye pek meraklıydı. Kravatı çok sevmesi bu aksesuarı krallığının simgesi haline getirdi. pek çoğumuzun bildiği gibi aslında hırvat kelimesinden gelmiyormuş kravat kelimesi. Fransızcadaki cravate : boyun bağı kelimesinin kullanımıdır. Bir dönem sınıflandırmanın göstergesi bile olmuş. Beyaz kravatı muhafazakar, siyah kravatı liberaller ve kırmızı kravatı devrimciler takmış.
19.yy da kadınlarda kravat kullanmaya başlamıştır, ancak çok yaygınlaşmamıştır.
Kravatı ilk takan padişah Sultan Abdülmecid'dir bunun raslatntı olmadığı söylenmekte:)
Çünkü Sultan Abdülmecit Batı modernizmine hayrandı.  Eh padişah takınca onunda hayranları takmaya başlar. Önce aydınlar sonra bürokratlar kullanmaya başlamış. Kravat, Osmanlı okumuş-yazmışları arasında pek sevilirken, mutaasıp çevreler tarafından dışlandı. Onlara göre kravat “medeniyet yuları”ydı. Medrese çevresi ise gavurluğun sembolü olarak görüyordu.

Takım elbisenin ise Osmanlılar tarafından kabulü daha zor olmuş. Osmanlı’da takım elbise Tanzimat döneminden sonra giyilmeye başlandı. Sultan II. Mahmud  halkın tepkisini ölçmek için saray görevlisi Hüsnü ve Avni Ağaları pantolon giydirip çarşıya gönderir Ancak güvenlik güçleri Hüsnü ve Avni Ağaları halkın elinden zor alır! Sonrasında takım elbise zamanla aşama aşama giyilmiş. İlk alışma, İstanbullu terzilerin “buluşu” İstanbulin ile... Tanzimat’ın resmi kıyafeti İstanbulin oldu. İstanbulin’in gögsü tamamen kapalı olduğundan kolalı gömlek, yaka ve kravat olmadan da giyilebiliyordu. Bu aksesuarlarla birlikte giyilene “Redingot” denildi. Sultan II. Abdulhamid döneminde Redingot yaygınlaştı. Ancak bu kıyafetle abdest almak zor olduğu için bunu giyenlere “beynamaz” adı denilirdi.

Şimdi de 1750’lerde ortaya çıkan fraka ve 1890’da ortaya çıkan smokin giyilir oldu...

İşte Osmanlı böyle takım elbiseyi giymeye başladı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder