umutsuzluk...

Yaş otuzbeş ömrün yarısı, ne kaldı ki şunun şurası... 22 yıl nasıl geçtiyse bir 13 yıl daha geçi verir. Ne olmuş ki günü yaşayıp devam ediyorsam, yarına çıkacağımdan hiç bir insan gibi bende emin değilim ki. Ama hayal kurarak bugünü yaşamakta mutlu etmiyor değil insanı. Hergün yeni planlar yaparsın bir bölümünü belki unutur belki yapamazsın... Ama nolmuş ki ben burada bugün olmaya da bilirdim...
Tüm bunları söylerken bir de bakmışsın olmasını istediğin bir sürü şey olmamış ve üzülmeye başlarsın. Ee noldu şimdi hani takmıyordun yarınları, ya da takmaz gibi görünüyordun ya-neden şimdi de öyle yapmıyorsun...
Her zaman olmuyor işte öyle peşinde koşacağın birşeyler kalmadıysa kendini dinlemeye başlıyorsun, yaptıklarını sorgulamaya, ne kadar ileri ya da geriye gittiğine bakmaya...
Bir arpa boyu yol almamış olmak insanı umutsuz bırakıyor...
Bütün umutlarımı kaybettim, artık özgürüm. Bu yüzden her akşam ölüyor ve her sabah yeniden doğuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder